Similar topics
Ardahanın Tarihi
1 sayfadaki 1 sayfası
Ardahanın Tarihi
Yukarı Kura boylarının yazılı belgelerde anılarak "'Tarih Çagı'na girmesi "İlk Türkler'den sayılan ve Sümerlilerle soydaş olan "yuvarlak başlı (Brekisefal) bitişken-dilli Hunilerin" torunlarının Van Gölü çevresinde güçlü bir devlet kurmaları zamanında görülmektedir. Sümerlilerin icat ettiği çivi yazısını kullanan Van Gölü çevresindeki bu devletin ülkesine Güney komşuları Asurlular M.Ö.1280 yılından beri "Yukarı El-Ulke" anlamında "Ur-Artu" diyorlardı. Urartular ise baş tanrılarına göre kendilerini "Khaldi" diye anıyorlardı. Eski Van (Tuşpa) şehrini merkez edinen Urartulardan Kral II. Sardur (M.Ö. 753-735) Çıldır Gölü Güneybatısındaki Taşköprü Köyü kayalığına kazdırdığı buraların fethini anlatan yazıtında Çıldır-Ardahan ve çevresini "Ukhiemani" beyliğinden aldığını anlatır. Başka bir yazıtında da Çoruh Irmağı boyunda (Bayburt'tan Batum'a kadar Artvin ve Ardanuç dahil) "Kulhi" adlı güçlü bir kavmi yendiğinden bahseder. II. Sardur'un yazıtlarında yer alan her iki kavim de Aryani (Ortaasya) kökenli kavimlerdir.
II.Sardur'un oğlu Kral I. Rusa/Ursa (753-713) zamanında Kafkaslar ve Karadeniz'in Kuzeyinde M.Ö.2000 yılından beri yaşayan ve sonraki Hazar ve Bulgar Türklerinin mensubu bulunduğu "Kıpçak-lar'm ataları olan "Kimmerlerin" ülkesi aynı soydan gelen "Sakalar'in akınına uğramıştı. Saka (İskit) Türkleri M.Ö. 720 yılında Kimmerlerin Doğu kolunu Kafkas sıradağlarının Güneyine sürdüler. Sarı saçlı kumral gök gözlü Kuman/Kıpçak tipinde olan Kimmerlerin İskit Türkleri'nin önünde Kura Çoruh Araş ve Yukarı Fırat ırmakları boyuna yayılarak yerleşmeleriyle Ardahan'ı da içerisine alan bölgede Türklük hayatı başlamış oldu (M.Ö.720).
İlk olarak Yunanca yazılıp M.S. V. yüzyılda Gürcü diline çevrilen "' Kartlis-Çkhovreba" adlı tarihin başlarında Kimmerlerin gelip Ardahan'ı da içerisine alan Kafkasların Güneyine hakim oluşlarını anlatır. Makedonyalı İskender'in ordusuna karşı koyan "Yaman savaşçılar" dediği Kimmerlerin Ardahan yöresindeki "KamaraDağı' civarında verdikleri mücadeleyi yücelterek anlatır.
M.S. 680 yılında İskit Türkleri hükümdarları Bartatua öncülüğünde çok kalabalık göçler hâlinde Kafkas geçitlerini aşarak itaat etmeyen Kimmerleri Kızılırmak boylarına sürdüler.İskitlerin hükümdarı kışlık başkent yaptığı Kura'a sağdan karışan Terter çayı boyundaki Partav veya Barda şehrine adını vermişti. Sakalar'ın bütün Kura Araş ve Çoruh bölgesine olan hakimiyetleri Heredot Tarihinde Türklerin hakimiyeti diye gösterilmektedir.
4.Vakit kaybetmeden Milli Şûra Hükümeti ile temas kurulmalıdır. Bu bölgelerden gelecek temsilciler ile II. Ardahan Kongresi toplanmalıdır.
Ardahan bir süre sonra I. Kongrede alınan karar gereği II. Kongreye ev sahipliği yapmaya hazırlanmaya başladı. 7-9 Ocak 1919'da daha geniş bir katılımla II. Ardahan Kongresi toplandı. İlk Kongreye katılanların yanında Ahıska Çıldır Oltu Kars Ahılkelek Kağızman ile Şüregel'den gelen davetli delegeler bu tarih öncesinde hazır bulundular. Kongrenin reisi yine Halit Beydir. II. Ardahan Kongresi'ne katılan birçok önemli davetlinin başında Şura Hükümeti Cumhurbaşkanı Cihangirzade İbrahim Bey gelmektedir.
II. Ardahan Kongresi çalışmaları ilkine göre daha kapsamlı idi. İngiliz ve Ermeni tehdidinin başlamak üzere olduğu bir sırada Doğuda başka bir deyişle Elviye-i Selase'de çıkan en cesur ses olma özelliğine sahiptir. Bu Kongrede alınan karalar ise şunlardır:
1.Güneybatı Geçici Millî Kafkas Hükümeti kurulmalıdır. Bunun için Millî Şura temsilcilerinin seçip göndereceği delegelerle Kars'ta Büyük Kongre toplanması sağlanmalıdır.
2.İngilizler Mütareke hükümleri içerisine alınmıştır. Ordudaki silâhlar halka dağıtılmalıdır. Gürcü ve Ermeniler asla memleket içerisine sokulmamalıdır. Trabzon'da İstikbal ve İkbal Batum'da Sa- day-ı Millet ve Erzurum'da Albayrak gibi milli yayınlar çıkarılmalıdır.
3.Eldeki silahlar kesinlikle teslim edilmeyecek III. Tümen 1914 sınırları gerisine çekilecek Güneybatı Kafkasya Hükümeti'ne her türlü önderlik Halit Bey tarafından yapılacaktır.
I. ve II. Ardahan Kongreleri Doğu Anadolu Kongreler grubu içerisinde yer almaktadır. Burada ve sonra Kars'taki toplantı son derece önemlidir. Bir müddet sonra da Erzurum'da önce vilâyet ve sonra da Mustafa Kemal Paşa'nın katıldığı büyük kongre toplanacaktır. Böylece Ardahan'da başlatılan Hukuk savaşı bütün doğuyu içine alacaktır.
Gürcüler yukarıda da belirtildiği gibi Ardahan istikametinde ilerleyerek 20 Nisan 1919'da Ardahan'ı işgal ettiler. Kongre sonrasında oluşan Şurayı da dağıttılar. Ayrıca Gürcüler Ardahan civarındaki Seyduran ve Dikan köyleriyle Göle'deki Arpaşen köyünü tahrip ettiler. Ardahan ve havalisinde 1000 kadar insanı katlettiler. Bu olaylar olduğu sırada İngilizler Kars'a girerek 13 Nisan 1919'da Millî Şura Hükümeti'ne son verdiler.
İngilizlerin delaletiyle Gürcü ordusu Kura ırmağının sol tarafını işgal ederken şehrin sağ yakada kalan kesimi de Ermenilere verildi. Yöre halkı Ermeni ve Gürcülerin arasında kalmıştı.
KURTULUŞ VE ŞANLI BAYRAĞIMIZA KAVUŞMA (23 ŞUBAT 1923)
Ardahan uzun zamandan beri beklediği kurtuluş ve şanlı bayrağımıza kavuşma hülyasını 23 Şubat 1321 Günü gerçekleştirdi. Gürcü birliklerinin şehri boşaltmasının ardından öğleden sonra Yüzbaşı Osman Bey'in komutasındaki Türk birlikleri şehre girdi. Halkın içten karşılaması Allah'a yapılan şükürler kesilen kurbanlar çok güzel bir Havayı aksettiriyordu. Ardahan'a Türk Bayrağı çekildi. TBMM Doğu Cephesi Komutanı Kâzım Karabekir Paşa'ya bir teşekkür telgrafı çekti. Fevzi Paşa da Kazım Karabekir Paşa'ya çektiği telgrafta "Ardahan ve Artvin 'i kurtaran Şark Ordumuzun kahraman komutanlarım ve askerlerini tebrik ederim" diyordu.24 Şubat 1921'de Ardahan Livası adına Hamşioğlu Celal ve İsa ileri gelenlerden Mehmet Ali ve Karaman imzalarını taşıyan bir telgraf Kâzım Paşa'ya teşekkür olarak gönderildi. Aynı mealde bir telgraf da TBMM'ne gönderildi.
Şark Cephesi Komutanı Kâzım Karabekir Paşa 24-26 Ekim tarihleri arasında Ardahan'ı ziyaret etmiş beraberindeki heyete Ermeni ve Rusların burada yaptıkları kıyımları anlatmıştır.
ARDAHAN'IN MUTASARRIFLIK YAPILMASI (1921) Ardahan anavatana katıldıktan sonra 7 Temmuz 1921 tarih ve 133 sayılı kanunla vilâyet ile kaza arasında bir yönetim olan Mutasarrıflık haline getirildi.
Eylül 1924'te Reis-i Cumhur Mustafa Kemal Paşa yanında eşi Latife Hanım olduğu halde Karadeniz gezisine çıkmıştı. Bu sırada merkez üssü Erzurum olan deprem felâketi nedeniyle gezisini keserek Erzurum'a geldi. 7 Ekim 1924 günü Kars'a gelen Mustafa Kemal Paşa olağanüstü bir coşkuyla karşılandı. Reis-i Cumhur Gazi Mustafa Kemal Paşa gezi programına Ardahan'ı da almıştı. Fakat tam bu sırada çıkan Musul-Kerkük hadiseleri Gazi'nin Programını tamamlamasına engel oldu. O sebeple Mustafa Kemal Paşa Başvekil İsmet Paşa'ya şu telgrafı göndermişti: _
Başvekil İsmet Paşa Hazretlerine Kars Vilâyeti kazaları ve Ardahan Vilâyeti davet ve arz-ı tazimat için Kars'a hususi heyetler göndermişlerdi. Bütün serhat vilayetlerimizi görmeye vaktin müsait olmadığına pek müteessirim. 06.10.1924 Salı M.Kemal" Çok fazla istemesine rağmen mühim yurt sorunları nedeniyle Gazi Paşanın Ardahan ziyareti böylece gerçekleşememiş oldu.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ'NDE 1926'YA KADAR ARDAHAN MİLLETVEKİLLERİ Ardahan 1921'de Mutasarrıflık haline getirildiği için Kars gibi TBMM'de Milletvekilleri ile temsil hakkına sahip oldu. iki yasama dönemi için şu Milletvekillerini seçmiş ve TBMM'ne göndermiştir:
I. Dönemde Ardahan'ı temsil edenler Hilmi Bey ve Osman Server Bey'dir. Hilmi Bey 1885 yılında Şavşat'ta doğdu. Filibeli Mustafa Efendi'nin oğludur. Harbiye'den mezun oldu. İttihat ve Terakki'de aktif bir rol üstlendi.
I. Yasama döneminin ikinci milletvekili Osman Server Bey tarihî Atabekler ailesindendir. 1886 Ahıska doğumludur. Yüksek tahsil için Avrupa'ya gitti. Almanya'da ziraat maden ve kadastro Mühendisliği Petersburg'da hukuk tahsili gördü. Millî islam Şurası ve Güneybatı Kafkas Hükümetlerinin kuruluşlarında aktif roller aldı. 1921 seçimlerinde Ardahan'ı temsilen Ankara'ya gitme hakkı kazandı. 1923'den sonra Mühendis olarak özel kurumlarda bulundu. Atabek soyadını aldı. 1962 yılında İzmir'de geçirdiği bir trafik kazasında vefat etti.
1923'deki II. Dönemde Ardahan üç Milletvekili ile Meclis'te temsil edildi. Milletvekillerinin hepsi Asker kökenli idiler. Bu milletvekilleri Halit Talat ve Tahsin Beylerdir.
Halit Paşa Kars ve Ardahan'ı kurtaran ordunun komutanı olan Halit Paşa'dır. Daha sonra Karsı-alan soyadını almıştır. 1925'te TBMM'de vuruldu ve vefat etti.
Talat Bey 1922 yılında Ardahan Mutasarnflığı'na tayin edilmiş ve ertesi yıl Ardahan'dan Milletvekili seçilmiştir. Sönmez soyadını alan Talat Bey 1950'de vefat etmiştir.
Tahsin Bey I. Dünya savaşında Rus istilâsına kadar Erzurum Valiliği'nde bulundu. 1923 seçimlerinde Ardahan'dan Meclis'e girdi. ****** tarafından kendisine Üzer soyadı verilmiştir.
Ardahan tekrar ilçe hâline getirilince milletvekili olarak Melis'te temsil edilmesi sona erdi.
1926'YA KADAR ARDAHAN VALİLERİ
Ardahan'ın Vilayet statüsünde bulunduğu 1923-1926 yılları arsında görev yapan valiler ve görev süreleri şöyledir:
1.Ali Rıza CEYLAN 1923-1925
2.Mehmet Eşref SAY1T 1925-1926
3.Mehmet Hurşit ARKAYA 1926
ARDAHAN'IN KAZA HALİNE GETİRİLİŞİ
1926'ya kadar vilâyet statüsünde bulunan Ardahan 30 Mayıs 1926 tarih ve 877 sayılı kanun ile kaza haline dönüştürüldü. Bu karar 26 Haziran 1926 tarih ve 404 numaralı Resmî Ceride'de ilan edilmiştir. 877 numaralı kanun "Teşkilat-ı Mülkiye" kanunu adını taşımaktadır. Bu kanunun Ardahan'ı ilgilendiren 1 numaralı cetveli şöyledir.
"İsimleri belirtilen 1 numaralı cetvelde yazılı olan Üsküdar Beyoğlu Ardahan Çatalca Gelibolu Genç Ergani Siverek Kozan Muş ve Dersim kazaya çevrilmiştir."
ARDAHAN'IN İL OLMASI (1992)
Ardahan yarım yüzyıldan fazla tam 66 yıl Kars iline bağlı bir ilçe olarak yer aldı. 27 Mayıs 1992 tarih ve 3806 sayılı kanun ile tekrar 1921'deki gibi bir İl haline getirildi. Ardahan'ın Bakanlar Kurulu Kararıyla il yapıldığı 3806 sayılı kanunun 1. Maddesi şöyledir:
Madde 1- Kars iline bağlı Ardahan ilçe merkezi olmak ve ekli (13) sayılı listede adları yazılı ilçe bucak kasaba ve köyler bağlanmak suretiyle Ardahan adı ile "İL" kurulmuştur
1992' DEN SONRA ARDAHAN VALİLERİ
1- Yener UNLUER
2-Kutluay ÖKTEM
3-Ali GÜNGÖR
4-Ayhan NASUHBEYOĞLU
5-Hasan ÖZDEMİR
6-Mustafa YİĞİT
7-Aydın GÜÇLÜ
I. DÜNYA SAVAŞI VE SONRASINDA ARDAHAN
I. Dünya Savaşına Osmanlı Devletinin katılmasından sonra Harbiye Nazırı Enver Paşa Kafkaslara doğru büyük bir harekat başlattı. Amaç Kafkaslarda kaybedilen Toprakların alınması idi. Sarıkamış harekâtının başladığı günlerde Alman subayı Stange'nin kontrolündeki milis güçler Artvin Ardahan ve Tiflis'i ele geçirmek için ileri harekâta geçtiler. 25 Aralık 1914'te Artvin üzerinden Yalnızçam geçidini geçen Türk ordusu 29 Aralık günü Ardahan'a girdi.
Ardahan'ın kendileri açısından öneminin farkında olan Ruslar 3 Ocak günü hücuma geçti. Ardahan'da bulunan Türk milis kuvvetleri daha fazla dayanamayacaklarını anlayınca şehri boşaltmak zorunda kaldılar. Böylece Ardahan'ın hürriyet sevinci bir hafta sürmüş oldu. Durumu daha iyi anlayan Ruslar Ardahan'daki kuvvetlerini üç kat arttırdılar.
Osmanlı ordusunun Sarıkamış'tan harekete geçtiği haberi Ardahan'da yeni bir sevinç dalgasının ortaya çıkmasına neden oldu. Harekât Allahuekber dağlarının Sarıkamış cihetinden başlamıştı. Dağların kuzey yönü ise Ardahan ve Göle yaylasına bakıyordu. Harekâtın başarılı olması durumunda Ardahan kurtarılacaktı. 14 Ocak 1915 gecesi Osmanlı ordusu harekâta başladı. Tarihe "Sarıkamış Faciası" olarak geçen bu harekât esnasında Osmanlı Ordusunun büyük bir bölümü soğuk ve açlıktan şehit oldu. Harekât başarısızlıkla sonuçlanınca harekâtın ikinci ayağını oluşturan Göle-Merdinik ve Ardahan hattı iptal edildi. Enver Paşa harekâtı durdurarak İstanbul'a döndü.
Ardahan'ın bir haftalığına Türklerin eline geçişi bütün Türkiye'de çok büyük sevinç yaratmıştır. İstanbul gazeteleri olayı hemen okurlarına duyurmuş İstanbul ve İzmir'den Ardahan'a kutlama telgrafları yağmıştır. Ayrıca Güneyden Antep Maraş Urfa ve Mardin'den de Ardahan'a kutlama mesajları gönderilmiştir.
Ardahan'a I. Dünya Savaşı sırasındaki kıtlık ve felâket günlerinde kardeş ellerden yardımlar yapılmıştır. "Baku Müslüman Cemiyet-i Hayriyesı' Ardahan ve ilçelerinde birer şube açmış çok sayıda yetime el atmıştır. Yine Azerbaycan'da yardım amacıyla faaliyet gösteren "Kardaş Kömeği" de Ardahanlı fakir ve hastalara çok büyük yardımlar yapmışlardır.
Bu dönemin Ardahan açısından dikkat çekici en önemli özelliği bölgeyle ilgisi olmayan Ermenilerin Rus işgali sırasında bölgeye yerleşme ve etnik temizlik yapma faaliyetleridir. Ruslar sürekli olarak Ermenilerin Ardahan ve Kars taraflarına yerleşmelerini teşvik ettiler. 1855'te yürürlüğe giren Rus Arazi Nizamnamesi hayata geçirildi. Toprak mülkiyeti kaldırıldı arazi devletin malı oldu. Bu uygulamadan amaçlanan burada Türk ve Müslüman nüfusun hukukî dayanaklarını koparmaktı. Her türlü dinî eğitim engellendi. Türk nüfus zorunlu olarak çalışmaya zorlandı. Amele sıfatıyla çalıştırılan Arda-hanlıların ücretleri ya ödenilmedi ya da hukuka aykırı gerekçelerle önemli ölçüde azaltıldı. Ardahan Türkleri'nin bu kara günlerde tek dostu Bakülü Kömekciler idi.
II.Sardur'un oğlu Kral I. Rusa/Ursa (753-713) zamanında Kafkaslar ve Karadeniz'in Kuzeyinde M.Ö.2000 yılından beri yaşayan ve sonraki Hazar ve Bulgar Türklerinin mensubu bulunduğu "Kıpçak-lar'm ataları olan "Kimmerlerin" ülkesi aynı soydan gelen "Sakalar'in akınına uğramıştı. Saka (İskit) Türkleri M.Ö. 720 yılında Kimmerlerin Doğu kolunu Kafkas sıradağlarının Güneyine sürdüler. Sarı saçlı kumral gök gözlü Kuman/Kıpçak tipinde olan Kimmerlerin İskit Türkleri'nin önünde Kura Çoruh Araş ve Yukarı Fırat ırmakları boyuna yayılarak yerleşmeleriyle Ardahan'ı da içerisine alan bölgede Türklük hayatı başlamış oldu (M.Ö.720).
İlk olarak Yunanca yazılıp M.S. V. yüzyılda Gürcü diline çevrilen "' Kartlis-Çkhovreba" adlı tarihin başlarında Kimmerlerin gelip Ardahan'ı da içerisine alan Kafkasların Güneyine hakim oluşlarını anlatır. Makedonyalı İskender'in ordusuna karşı koyan "Yaman savaşçılar" dediği Kimmerlerin Ardahan yöresindeki "KamaraDağı' civarında verdikleri mücadeleyi yücelterek anlatır.
M.S. 680 yılında İskit Türkleri hükümdarları Bartatua öncülüğünde çok kalabalık göçler hâlinde Kafkas geçitlerini aşarak itaat etmeyen Kimmerleri Kızılırmak boylarına sürdüler.İskitlerin hükümdarı kışlık başkent yaptığı Kura'a sağdan karışan Terter çayı boyundaki Partav veya Barda şehrine adını vermişti. Sakalar'ın bütün Kura Araş ve Çoruh bölgesine olan hakimiyetleri Heredot Tarihinde Türklerin hakimiyeti diye gösterilmektedir.
4.Vakit kaybetmeden Milli Şûra Hükümeti ile temas kurulmalıdır. Bu bölgelerden gelecek temsilciler ile II. Ardahan Kongresi toplanmalıdır.
Ardahan bir süre sonra I. Kongrede alınan karar gereği II. Kongreye ev sahipliği yapmaya hazırlanmaya başladı. 7-9 Ocak 1919'da daha geniş bir katılımla II. Ardahan Kongresi toplandı. İlk Kongreye katılanların yanında Ahıska Çıldır Oltu Kars Ahılkelek Kağızman ile Şüregel'den gelen davetli delegeler bu tarih öncesinde hazır bulundular. Kongrenin reisi yine Halit Beydir. II. Ardahan Kongresi'ne katılan birçok önemli davetlinin başında Şura Hükümeti Cumhurbaşkanı Cihangirzade İbrahim Bey gelmektedir.
II. Ardahan Kongresi çalışmaları ilkine göre daha kapsamlı idi. İngiliz ve Ermeni tehdidinin başlamak üzere olduğu bir sırada Doğuda başka bir deyişle Elviye-i Selase'de çıkan en cesur ses olma özelliğine sahiptir. Bu Kongrede alınan karalar ise şunlardır:
1.Güneybatı Geçici Millî Kafkas Hükümeti kurulmalıdır. Bunun için Millî Şura temsilcilerinin seçip göndereceği delegelerle Kars'ta Büyük Kongre toplanması sağlanmalıdır.
2.İngilizler Mütareke hükümleri içerisine alınmıştır. Ordudaki silâhlar halka dağıtılmalıdır. Gürcü ve Ermeniler asla memleket içerisine sokulmamalıdır. Trabzon'da İstikbal ve İkbal Batum'da Sa- day-ı Millet ve Erzurum'da Albayrak gibi milli yayınlar çıkarılmalıdır.
3.Eldeki silahlar kesinlikle teslim edilmeyecek III. Tümen 1914 sınırları gerisine çekilecek Güneybatı Kafkasya Hükümeti'ne her türlü önderlik Halit Bey tarafından yapılacaktır.
I. ve II. Ardahan Kongreleri Doğu Anadolu Kongreler grubu içerisinde yer almaktadır. Burada ve sonra Kars'taki toplantı son derece önemlidir. Bir müddet sonra da Erzurum'da önce vilâyet ve sonra da Mustafa Kemal Paşa'nın katıldığı büyük kongre toplanacaktır. Böylece Ardahan'da başlatılan Hukuk savaşı bütün doğuyu içine alacaktır.
Gürcüler yukarıda da belirtildiği gibi Ardahan istikametinde ilerleyerek 20 Nisan 1919'da Ardahan'ı işgal ettiler. Kongre sonrasında oluşan Şurayı da dağıttılar. Ayrıca Gürcüler Ardahan civarındaki Seyduran ve Dikan köyleriyle Göle'deki Arpaşen köyünü tahrip ettiler. Ardahan ve havalisinde 1000 kadar insanı katlettiler. Bu olaylar olduğu sırada İngilizler Kars'a girerek 13 Nisan 1919'da Millî Şura Hükümeti'ne son verdiler.
İngilizlerin delaletiyle Gürcü ordusu Kura ırmağının sol tarafını işgal ederken şehrin sağ yakada kalan kesimi de Ermenilere verildi. Yöre halkı Ermeni ve Gürcülerin arasında kalmıştı.
KURTULUŞ VE ŞANLI BAYRAĞIMIZA KAVUŞMA (23 ŞUBAT 1923)
Ardahan uzun zamandan beri beklediği kurtuluş ve şanlı bayrağımıza kavuşma hülyasını 23 Şubat 1321 Günü gerçekleştirdi. Gürcü birliklerinin şehri boşaltmasının ardından öğleden sonra Yüzbaşı Osman Bey'in komutasındaki Türk birlikleri şehre girdi. Halkın içten karşılaması Allah'a yapılan şükürler kesilen kurbanlar çok güzel bir Havayı aksettiriyordu. Ardahan'a Türk Bayrağı çekildi. TBMM Doğu Cephesi Komutanı Kâzım Karabekir Paşa'ya bir teşekkür telgrafı çekti. Fevzi Paşa da Kazım Karabekir Paşa'ya çektiği telgrafta "Ardahan ve Artvin 'i kurtaran Şark Ordumuzun kahraman komutanlarım ve askerlerini tebrik ederim" diyordu.24 Şubat 1921'de Ardahan Livası adına Hamşioğlu Celal ve İsa ileri gelenlerden Mehmet Ali ve Karaman imzalarını taşıyan bir telgraf Kâzım Paşa'ya teşekkür olarak gönderildi. Aynı mealde bir telgraf da TBMM'ne gönderildi.
Şark Cephesi Komutanı Kâzım Karabekir Paşa 24-26 Ekim tarihleri arasında Ardahan'ı ziyaret etmiş beraberindeki heyete Ermeni ve Rusların burada yaptıkları kıyımları anlatmıştır.
ARDAHAN'IN MUTASARRIFLIK YAPILMASI (1921) Ardahan anavatana katıldıktan sonra 7 Temmuz 1921 tarih ve 133 sayılı kanunla vilâyet ile kaza arasında bir yönetim olan Mutasarrıflık haline getirildi.
Eylül 1924'te Reis-i Cumhur Mustafa Kemal Paşa yanında eşi Latife Hanım olduğu halde Karadeniz gezisine çıkmıştı. Bu sırada merkez üssü Erzurum olan deprem felâketi nedeniyle gezisini keserek Erzurum'a geldi. 7 Ekim 1924 günü Kars'a gelen Mustafa Kemal Paşa olağanüstü bir coşkuyla karşılandı. Reis-i Cumhur Gazi Mustafa Kemal Paşa gezi programına Ardahan'ı da almıştı. Fakat tam bu sırada çıkan Musul-Kerkük hadiseleri Gazi'nin Programını tamamlamasına engel oldu. O sebeple Mustafa Kemal Paşa Başvekil İsmet Paşa'ya şu telgrafı göndermişti: _
Başvekil İsmet Paşa Hazretlerine Kars Vilâyeti kazaları ve Ardahan Vilâyeti davet ve arz-ı tazimat için Kars'a hususi heyetler göndermişlerdi. Bütün serhat vilayetlerimizi görmeye vaktin müsait olmadığına pek müteessirim. 06.10.1924 Salı M.Kemal" Çok fazla istemesine rağmen mühim yurt sorunları nedeniyle Gazi Paşanın Ardahan ziyareti böylece gerçekleşememiş oldu.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ'NDE 1926'YA KADAR ARDAHAN MİLLETVEKİLLERİ Ardahan 1921'de Mutasarrıflık haline getirildiği için Kars gibi TBMM'de Milletvekilleri ile temsil hakkına sahip oldu. iki yasama dönemi için şu Milletvekillerini seçmiş ve TBMM'ne göndermiştir:
I. Dönemde Ardahan'ı temsil edenler Hilmi Bey ve Osman Server Bey'dir. Hilmi Bey 1885 yılında Şavşat'ta doğdu. Filibeli Mustafa Efendi'nin oğludur. Harbiye'den mezun oldu. İttihat ve Terakki'de aktif bir rol üstlendi.
I. Yasama döneminin ikinci milletvekili Osman Server Bey tarihî Atabekler ailesindendir. 1886 Ahıska doğumludur. Yüksek tahsil için Avrupa'ya gitti. Almanya'da ziraat maden ve kadastro Mühendisliği Petersburg'da hukuk tahsili gördü. Millî islam Şurası ve Güneybatı Kafkas Hükümetlerinin kuruluşlarında aktif roller aldı. 1921 seçimlerinde Ardahan'ı temsilen Ankara'ya gitme hakkı kazandı. 1923'den sonra Mühendis olarak özel kurumlarda bulundu. Atabek soyadını aldı. 1962 yılında İzmir'de geçirdiği bir trafik kazasında vefat etti.
1923'deki II. Dönemde Ardahan üç Milletvekili ile Meclis'te temsil edildi. Milletvekillerinin hepsi Asker kökenli idiler. Bu milletvekilleri Halit Talat ve Tahsin Beylerdir.
Halit Paşa Kars ve Ardahan'ı kurtaran ordunun komutanı olan Halit Paşa'dır. Daha sonra Karsı-alan soyadını almıştır. 1925'te TBMM'de vuruldu ve vefat etti.
Talat Bey 1922 yılında Ardahan Mutasarnflığı'na tayin edilmiş ve ertesi yıl Ardahan'dan Milletvekili seçilmiştir. Sönmez soyadını alan Talat Bey 1950'de vefat etmiştir.
Tahsin Bey I. Dünya savaşında Rus istilâsına kadar Erzurum Valiliği'nde bulundu. 1923 seçimlerinde Ardahan'dan Meclis'e girdi. ****** tarafından kendisine Üzer soyadı verilmiştir.
Ardahan tekrar ilçe hâline getirilince milletvekili olarak Melis'te temsil edilmesi sona erdi.
1926'YA KADAR ARDAHAN VALİLERİ
Ardahan'ın Vilayet statüsünde bulunduğu 1923-1926 yılları arsında görev yapan valiler ve görev süreleri şöyledir:
1.Ali Rıza CEYLAN 1923-1925
2.Mehmet Eşref SAY1T 1925-1926
3.Mehmet Hurşit ARKAYA 1926
ARDAHAN'IN KAZA HALİNE GETİRİLİŞİ
1926'ya kadar vilâyet statüsünde bulunan Ardahan 30 Mayıs 1926 tarih ve 877 sayılı kanun ile kaza haline dönüştürüldü. Bu karar 26 Haziran 1926 tarih ve 404 numaralı Resmî Ceride'de ilan edilmiştir. 877 numaralı kanun "Teşkilat-ı Mülkiye" kanunu adını taşımaktadır. Bu kanunun Ardahan'ı ilgilendiren 1 numaralı cetveli şöyledir.
"İsimleri belirtilen 1 numaralı cetvelde yazılı olan Üsküdar Beyoğlu Ardahan Çatalca Gelibolu Genç Ergani Siverek Kozan Muş ve Dersim kazaya çevrilmiştir."
ARDAHAN'IN İL OLMASI (1992)
Ardahan yarım yüzyıldan fazla tam 66 yıl Kars iline bağlı bir ilçe olarak yer aldı. 27 Mayıs 1992 tarih ve 3806 sayılı kanun ile tekrar 1921'deki gibi bir İl haline getirildi. Ardahan'ın Bakanlar Kurulu Kararıyla il yapıldığı 3806 sayılı kanunun 1. Maddesi şöyledir:
Madde 1- Kars iline bağlı Ardahan ilçe merkezi olmak ve ekli (13) sayılı listede adları yazılı ilçe bucak kasaba ve köyler bağlanmak suretiyle Ardahan adı ile "İL" kurulmuştur
1992' DEN SONRA ARDAHAN VALİLERİ
1- Yener UNLUER
2-Kutluay ÖKTEM
3-Ali GÜNGÖR
4-Ayhan NASUHBEYOĞLU
5-Hasan ÖZDEMİR
6-Mustafa YİĞİT
7-Aydın GÜÇLÜ
I. DÜNYA SAVAŞI VE SONRASINDA ARDAHAN
I. Dünya Savaşına Osmanlı Devletinin katılmasından sonra Harbiye Nazırı Enver Paşa Kafkaslara doğru büyük bir harekat başlattı. Amaç Kafkaslarda kaybedilen Toprakların alınması idi. Sarıkamış harekâtının başladığı günlerde Alman subayı Stange'nin kontrolündeki milis güçler Artvin Ardahan ve Tiflis'i ele geçirmek için ileri harekâta geçtiler. 25 Aralık 1914'te Artvin üzerinden Yalnızçam geçidini geçen Türk ordusu 29 Aralık günü Ardahan'a girdi.
Ardahan'ın kendileri açısından öneminin farkında olan Ruslar 3 Ocak günü hücuma geçti. Ardahan'da bulunan Türk milis kuvvetleri daha fazla dayanamayacaklarını anlayınca şehri boşaltmak zorunda kaldılar. Böylece Ardahan'ın hürriyet sevinci bir hafta sürmüş oldu. Durumu daha iyi anlayan Ruslar Ardahan'daki kuvvetlerini üç kat arttırdılar.
Osmanlı ordusunun Sarıkamış'tan harekete geçtiği haberi Ardahan'da yeni bir sevinç dalgasının ortaya çıkmasına neden oldu. Harekât Allahuekber dağlarının Sarıkamış cihetinden başlamıştı. Dağların kuzey yönü ise Ardahan ve Göle yaylasına bakıyordu. Harekâtın başarılı olması durumunda Ardahan kurtarılacaktı. 14 Ocak 1915 gecesi Osmanlı ordusu harekâta başladı. Tarihe "Sarıkamış Faciası" olarak geçen bu harekât esnasında Osmanlı Ordusunun büyük bir bölümü soğuk ve açlıktan şehit oldu. Harekât başarısızlıkla sonuçlanınca harekâtın ikinci ayağını oluşturan Göle-Merdinik ve Ardahan hattı iptal edildi. Enver Paşa harekâtı durdurarak İstanbul'a döndü.
Ardahan'ın bir haftalığına Türklerin eline geçişi bütün Türkiye'de çok büyük sevinç yaratmıştır. İstanbul gazeteleri olayı hemen okurlarına duyurmuş İstanbul ve İzmir'den Ardahan'a kutlama telgrafları yağmıştır. Ayrıca Güneyden Antep Maraş Urfa ve Mardin'den de Ardahan'a kutlama mesajları gönderilmiştir.
Ardahan'a I. Dünya Savaşı sırasındaki kıtlık ve felâket günlerinde kardeş ellerden yardımlar yapılmıştır. "Baku Müslüman Cemiyet-i Hayriyesı' Ardahan ve ilçelerinde birer şube açmış çok sayıda yetime el atmıştır. Yine Azerbaycan'da yardım amacıyla faaliyet gösteren "Kardaş Kömeği" de Ardahanlı fakir ve hastalara çok büyük yardımlar yapmışlardır.
Bu dönemin Ardahan açısından dikkat çekici en önemli özelliği bölgeyle ilgisi olmayan Ermenilerin Rus işgali sırasında bölgeye yerleşme ve etnik temizlik yapma faaliyetleridir. Ruslar sürekli olarak Ermenilerin Ardahan ve Kars taraflarına yerleşmelerini teşvik ettiler. 1855'te yürürlüğe giren Rus Arazi Nizamnamesi hayata geçirildi. Toprak mülkiyeti kaldırıldı arazi devletin malı oldu. Bu uygulamadan amaçlanan burada Türk ve Müslüman nüfusun hukukî dayanaklarını koparmaktı. Her türlü dinî eğitim engellendi. Türk nüfus zorunlu olarak çalışmaya zorlandı. Amele sıfatıyla çalıştırılan Arda-hanlıların ücretleri ya ödenilmedi ya da hukuka aykırı gerekçelerle önemli ölçüde azaltıldı. Ardahan Türkleri'nin bu kara günlerde tek dostu Bakülü Kömekciler idi.
By_hakaN-
Mesaj Sayısı : 420
Yaş : 45
Nerden : İzmir
Ben Böyleyim :
ReP Puanı : 15
Kayıt tarihi : 01/12/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz